Bir gün dedik hadi gidelim Alinin evde kalalım hep beraber, İhsaniyede büyük bir ev, 30 kisi falan varız. bizde. Ayı Doğan, Hayvan Murat, Levis Hüseyin, Japon Ali, Kenan Karakoyun, Sami,ve daha aklıma gelmeyen birçok kisi... özür diliyorum onlardan...
Tabi her zaman ki gibi nevaleler falanda akşama hazırlandı...Tam pize başlıcaz baktık açacak yok.Dedim dişine kuvvet Ercan, Kaç kasa bilmiyorum ama sabaha kadar dişimle açtım hepsini :.-) 10, 15 kasadan bahsediyorum...:)
Neyse sabah oldu karnımız aç...günlerden pazar, nerede çorba içelim hesabı yapıyoruz. Dedik hani bugün pazar biz en iyisi trafik parkına doğru yürüyelim şöyle düğün falan vardır pilav yemeye gidiyoruz anlayacağınız. Her yerimiz yesil beyaz (bu gün ki gibi değil o günler)...
Daldık trafik parkina, oturduk masaya... Düğün sahibi arkadaşımiz geldi hosgeldiniz falan muhabbeti derken.. Masada üç dörtte yabancı var.İkisi hacı neyse yemegi yerken adam bana sordu:
- Oğlum siz kimlerdensiniz?
Hani ne anlamda sordu anlamadim ama bende..
- Amca biz kız evindeniz deyiverdim.. dügün ya o bakımdan yani...
Hacının yüzünde hafif bir gülümseme sağına soluna falan bakıyor adam bi trip yani.. Neyse yemeği yedik duayi ettik.
"Kedi damdan atladı ciğere kaşığı sapladı herkes bir ağızdan aminnn:_))))
Kaltık tam yavaştan stada gidecez, bana soru soran haci amca dügün yapan kislerin dedeleriymiş..
- Oturun şöyle size birşey diyecem dedi... İnşallah bugün maçı alırsınız, inşallah konyamiz yener... yediğiniz yemekler ananızın sütü gibi helal olsun...
Ama kusura bakmada yeğenim bu SÜNNET düğünü torunun evlenme merasiminede bekleriz:-)
Tabi bizde bir kahkaha yerlerdeyiz... Hakkını helal eder inşallah...
güzel anılardı...
(Bu anısını benimle paylaşan Ercan Abimin her gününün öyle olması dileğiyle.)
