8 Aralık 2009 Salı

HAyaTı yeŞİL beYAZ görenlere..!



Ey Hayatı Yeşil-Beyaz gören göz...!

Bu yazı bir feryattır. Hatta isyan, belki de bir göz yaşının damlaları. ,Ama sana yazıldı bu. İyi oku ,hatta bir daha oku, yetmezse bir kez daha oku ama okumakla kalma okuduktan sonra gözlerini kapat, elini yüreğine koy, ve ağla...! 

Sen Yeşil Beyaz gördün hayatı her an.İşin kolayına kaçıp başkaları gibi mücadele etmeden emek verilmeden yaşanan 3 ezik sevgisini kınadın hep.
3 büyük de neymiş tek büyük KONYASPOR dedin her zaman...
Recep KUM da göz yaşı oldu duyguların. Hüzünlendin yemin ettin kendine ki, bayrağı en yükseğe dikmeye. Hep ne yapacağını düşündün.
Baban, annen, ağabeyin, ablan belki de hep kızdılar sana. Uğraşma dediler, sana mı kaldı dediler.Tribün işi boş iş dediler . 
Okulda, iş hayatında, çevrende hep Konyaspora neler verebileceğinin hesabını yaptın.
Yeşil beyaz da vücut buldun, şahsiyet buldun.
Çift Başlı Kartal a öyle bir inandın ki. Dostların deli dedi sana, düşmanların kin besledi. Samimi idin davanda . . .
Ama, olmadı ... yapamadın. 
İnandığın gibi yaşamadın ve yaşadığın gibi inanmaya başladın.
Günü kurtardın hep. Maça gittin ama 8 numaradan, 10 numaradan, çıkar kavgalarına alet olmaktan fırsat bulup.Konyasporluluk duygusunu yaşayamadın.Oysa hayat Konyaspor du senin için.

Gereksiz işlerle uğraştın . Kızlar, alkol bütün günün bunlarla geçti. En son ne zaman kitap okudun. Yazıyı burada noktala ve cevap ver kendine. Sonra devam et okumaya. En son okuduğun kitap neydi? Ne öğretti sana? Küresel çeteler, Globalleşen inekler, bunların ne olduğunu öğrendin mi?

Konyasporlu olmak senin için sadece tribün den mi ibaretti.Yoksa senin için bir kimlik miydi?
Çevrende seni Konyasporlu bilenlere hangi güzel huyunla Konyasporlu olduğunu ispat ettin en son?

Elinde ki tespih, kim bilir kaçıncı tespih. 
Mahallende sokağa hakim olduğun kadar, Davana hakim olduğuna inanıyor musun?
Cevap ver gardaşım cevabı kendine vereceğini sanıyorsan yanılıyorsun. 
Senden cevap bekleyen kaybettiklerimiz ve gelcek nesillerdir.
Kırılma yazdıklarıma, ama üstüne alın. Konyaspor aşkı hep besteler de mi kalacak, yoksa senin böyle bir düşüncen var mı? 
.Şöyle bir sokağa çık ,
başka takımların absürd yazılarını cadde ve sokaklarda kendi gözlerinle göreceksin. 
Sonrada üstüne kimlik olarak aldığın ve her yerde övünerek söylediğin Nalçacılı kimliğe ne kadar layık olup olmadığını vicdanına soracaksın.

Abileri düşün. Verilen kavgaları... çekilen cefayı... ödenen bedelleri.
Şu an kendinde gördüğün vasıfları abilerin hayatlarıyla kıyasla, yorumu sana bırakıyorum. 
Hiç düşündün mü peki.. 25 yıllık bu çınarı gelecek nesillere nasıl bırakacağım?
Bundan 20 yıl sonra Nalçacı gençliği omuzlayacak olan insanların senin hakkında neler düşüneceğini, neler yazacağını hesap ediyor musun?. 
Yarın çocuklarına, torunlarına ne diyeceksin nasıl savunma yapacaksın? Yoksa Nalçacı Sevdayı bir çocukluk hastalığı, yada bir gençlik hastalığı olarak mı tanımlayacaksın?

NALÇACILI özüne dön, aslına dön, yan ki yakasın... yakamazsan , yanacağını bil.

yeŞİL beYAZ rüyalarda her şey çok daha güzeldi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder