8 Aralık 2009 Salı

Çarşı Pazar Farketmez Nalçacılar AFFETMEZ...!


Sene yanlis hatirlamiyorsam 85-86 sezonu...
Konya birinci lige cikma mücadelesi veriyor yine...Kadro cok saglam.Daha sonra Samsuna'a gidip o vahim trafik kazasinda hayatini kaybeden sevgili arkadasim Mete'de kadroda (kivircik Kibris'li derdik O'na).
Iki sene sonra milli takima secilecek olan Mücahit bile oynuyor hatta.
O sene yanlis hatirlamiyorsam Kayserispor'la (uups...Sakarya'da olabilir) cekisiyoruz.

Ligin ikinci yarisi ve Giresun'a gidilecek denildi...O tarihler yönetimle aramiz cok iyi Nalcaci olarak..otobüs,tren ne istersek ayarliyor bize.

Hepimiz genciz,heyecanliyiz...Aramizda benim gibi evden kacip böylesine uzak bir deplasmani ilk kez yasaycak olanlar da var.

Benim bir ayagim Istanbul'da oldugunan tüm yeni tezahüratlari kapip,kendimize cevirme ve bazi orjinallikleri bulup ortaya cikarma görevi ben ve Cihangir diye bir arkadasta.

Neyse Giresun deplasmani 14-15 saatlik yol...Ulan diyoruz bu kadar yol nasil tepilecek,tursumuz cikacak oralarda.

Neyse kulüpten haber geliyor 3 otobüs tahsis edilmis diye...Fakat benim gibi yeni yetmeler,sabit deplasman tayfasi kadar kalabalik neredeyse.Nerde cokluk orda tezek hesabi hemen kendimiz bir otobüs daha yapiyoruz.

Yola cikmadan önce herkes olayli deplasmanlari anlatip ortami iyice dayanilmaz hale getiriyor....Dedim ya genciz ,daha lise talebesiyim.
Daha kidemliler Giresun'a ilk defa gidiyoruz ,ama herseye hazirlikli olun saldiri olursa kacip dagilmayin ,biz yakinlara degilsek dayanin,hatta sopa yiyin biz gelene kadar diye de korku saliyorlar yüregimize.

Konyaspor fanatiklerin genellikle takildiklari Sato Bilardo'nun elemanlari basi cekiyor tabi.Hele aralarinda salonun sahibi Taskafa Faruk Abi varki o yillarda (sonradan rahmetli olmus duydum ki) bizim efsanemiz.

Ellerini kullanmadan bir polis amirini kafasiyla komaya sokarak almis bu lakabi.Adam inanilmaz...Ve oranin caycisi da "korkunc Charlie".Suratinda ,vücudunda o kadar icraat izi varki gündüz gözü ile birden önünüze ciksa korkarsiniz.Kabus gibi birsey yani.

Alkol hat safada tabii.Sarap,bira,raki,votka her otobüste dolu dolu...Gidene kadar piiyiz olacagimiz kesin.
Bizim otobüs daha cok genclerden kurulu...Hepimiz lay layciyiz isin dogrusu.Aramizda öyle emanet kullanan yok fazla.Ama tribünlerin gediklisi sayiliriz.Biz baslamadan kimse tezahurat yapmaz yanisi.

Diger 3 otobüs ise tam katil ordusu..Biz bile korkuyoruz adamlarla konusurken.Biraz muhabbet derinlesti mi ,klasik "borc versene muhabbetleri " basladigi icin mesafeliyiz heriflere.Onlarin yas ortalamasi 35-40 civari.
Ama onlar olmadan da Konya sinirlarinin disina cikilmiyor.Bu da bir gercek.

Neyse ki Teksas pavyonun sahibinin oglu da aramizda..(nevaleler ondan)

Yola cikisimiz cok eglenceli olmuyor ama.Polis kontrolü filan..Yöneticiler araya griyor ve nihayet yola cikiyoruz.

Yol maceralari tahmin edilebilecegi gibi tesislerin yagmalanmasi,dövülen,tartaklanan benzinciler filan ,hep duyup bildigimiz olagan seyler.BIzi kesmiyor lakin bunlar...Yaklasik 12 saatlik olayli bir yolculuktan sonra Samsun yakinlarinda bir kahvehane kilikli bir yerde dinlenelim diyoruz.
BIz tek otobüs yanasiyoruz tesise.Diger otobüslerden birisi (sonradan ögreniyoruz) lastik patlatmis,bekleme yapmislar.

Kahveye giriyoruz,hafif yol yorgunlugu var üzerimizde.Bazilari otobüsün önüne ciftbasli Selcuklu Kartali dev bayragi baglamaya callisiyor.Maksat sehre havali girelim...Neyle karsilasacagimizi bilmiyoruz haliyle.Fiyakamiz bozulmasin...
BIz caylari icerken iki otobüs daha yanasti kahveye...Biz bizim katiller geldi diye disari ciktigimizda kisa bir saskinlik gecirdik...Otobüslerden Besiktasin carsi grubu döküldü birden..O hafta onlarinda Samsun maci var(mis).
Bizi görünce dumur oldular tabi..."Ulan ta ..na kodumun Konya'sindan gelinir mi burala bee " diyenlere ilk etepta bir sey diyemiyoruz.Bir gak guk durumu söz konusu.

Bir kac arkadas " abi bizde kartaliz "ayagi filan cekiyor otobüsü göstererek..Adamlar orali degil tabi...Hepsi alkol duvarini asmis.

Ters bir sey desek dalacaklar bize belki de.Hem kizgin hem de ayiptir söylemesi tirsmis durumdayiz.Hele tribün liderligine soyunmus benim gibi bir kac arkadasin durumunu anlatmam söz konusu degil.

En azili olanlardan birisini kafalamaya calisiyorum,vakit kazanmak istiyorum aslinda.O yillarda cep telefonu filan yok ki bizimkileri arayip ,IStanbul'un itlerine randevu verelim.

Dedim ya genciz daha..Isteseler bizi papaz ederler orada.
Adamlar oraya buraya kusa kusa kahveye daldilar...Hemen kuru pasta,simit benzeri seyleri yagmaya basladilar.Kahveci de korkudan bir sey yapamiyor yazik...
Herifler profi tabi.Aralarindan birisi kahvenin telefonunu söküp kopartiyor yerinden ki kimseyi arayamasinlar diye..
Samsunspor'a edilen küfürlerin de bini bir para.

Bizim elemanlardan bir gurup kahvenin en ic kisminda kayinti yapiyorlar.Bu sefer de onlara laflar geliyor.

Birisi "Benim annem de Konyaliymis..Ama hepsinin götüne koyyim " derken digerleri yerlerde gülmekten.Ben kahve kapisinda bizim ekibi sakin tutmaya calisip,isaretimi bekleyin yapiyorum..

Bazi bjkliler killaniyor bana.

"Ne kas göz yapiyon lan ,Polis misin göt" diyorlar.
Derken,bizim 3 otobüsün kapilari aciliyor..Hizla durumu anlatan bizim tayfanin adamlari,hemen bagajlara emanetleri cikarmaya basliyor bir yandan.

Ben ,bize söven reislerine okkali bir küfür ediyorum ki durumu cakan kahvedekiler ayaklanip daliyorlar adamlara...Herifler disari cikarmaya caliyorlar bizi ki rahat arbede yasansin diye.Ama bu onlarin sonu oluyor tabii ki.
Bizim icraatin icinden elemanlari bunlara acayip cizikler atiyorlar.

Yemin ediyorum ki o görüntüler hala gözümün önünden gitmiyor hala.Ben sanirdim ki hep, adama bir cizik atip birakirlar bir yere.

Töbe hasa ne demek !!! Biri vuruyor emaneti toz toprak icinde yerde kivranan digerine öbür Konyaspor'lu vuruyor dönerin yanini.

Ortalik mezbahaneye dönüyor bir anda.O an kahvede kalan bazi kamyoncular bile gözleri acilmis dehsetle izlyorlar olanlari.Ben yumruk atmaktan geberdigimi hatirliyorum.

Bir ara bizim kanka Ilyas "Olm birak adami bayilmis adami dövüyorsun,surada kacanlari yakalayalim " dediginde ise kendimi kacan koyunlari toplamaya calisan coban gibi hissediyorum ...

En az 20 kisi feci yaralar aldi Istanbullu'lardan..Bizden bicak yarasi alan 3 kisi oldu .Onlar da ilk kapismada kahvenin icinde olan ,benim gibi cömezlerdi.Neyseki agir yara almamislardi.
Ama heryerimiz morarmisti havalarda ucusan tekme yumruklardan.Biribirimize vurdugumuz bile oldu yani.

Sansar lakabi oldugunu ögrendigimiz besiktali elemanin pantolonunu indirip kicina " **** yazmisti Charlie .Gülmekten yarilmistim bu olaya.

Sonra kidemli olanlar Charlie'yi azarladilar hemen...Lan niye herifin götünü kesmedin ,Kulübün kapisina takar hergün ellerdik diye

Sonra kowboy filimlerindeki gibi ,iki Cemse asker geldi (mis)olay yerine...
Mis diyorum cünkü,
Ilk üc otobüs olay yerini terk etmistik bile ama diger otobüsün söförü kahve sahibi ile zarar ziyan tartismalarina gimis..Asker de gelince kacamamislar haliyle.

kisa bir yoldan sonra....
Giresun'a girdik sonunda...Sirin bir sehirdi (gerci kasaba büyüklügünde bir yerdi ama).Kimseyle karsilasmadik.Sehirde kimsenin mactan bile haberi yoktu belki de
Tribünlere alininca bir yüksek pirpirli bir amir gelip olanlari bir de bizden dinledi,fircasini atti haliylen (klasik polisin sokarim,oyarim muhabbetini yapti...).

Simdi hit geliyor:
Maci hic izleyemedim ,cünkü hakem bitis düdügü calana kadar uyumusuz orada bayraklarin üzerinde.Mac 0-0 bitmis....Sonra da kahir dolu bir dönüs yasamistik...

Hicbirimiz mac ve skor hakkinda hic konusmadik...Tek olay götcü Charlie ve vukuatlari idi....

Hatirladikca gülerim
bu olaya.


Alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder